Meal okumaları 1 – Fatiha Suresi

Gönül Ayyıldız

Updated on:

 

Bismillahirrahmânirrahîm ﴾1﴿Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah’a mahsustur. ﴾2-4﴿ Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. ﴾5﴿ Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾6-7﴿

Fatiha, kimine göre dua, kimine göre şifa, kimine göre Kuran’ın kalbi. Bana göre ise hepsi ve daha fazlası. Hani herkesin böyle çok sevdiği bir sure olur ya, benimki Fatiha değil. Bu cümleye böyle klişe devam etmeyeceğim. Ama gözümde en çok büyüyen sure hep Fatiha oldu. Ve garip bir şekilde her okuduğumda irkildiğimi de bu yazıda itiraf etmiş olayım. Sanki okudukça ağırlığı altında ezilecekmişim gibi hissediyorum. Mekke’de imam kıyamet suresini okurken çok ağlar, yahut azap ayetlerini okurken. Ben de Fatiha suresinde başlarım ağlamaya. Kuran’a onunla başlanması, her rekatta muhakkak okunması, beş ayetten oluşan bu surenin tefsirinin ciltlere sığmaması, faziletleri ve içeriği ile dopdolu bir sure. Hani öyle ki, dinlemeyi, okumayı, öğrenmeyi bir kenara bırak da sadece iman et cinsinden. Öyle ki ulema bu sure için şu yorumu yapıyor;  ‘’Eğer Sadece “Fatiha Suresi” inzal edilmiş olsaydı iman için yeterli olurdu. Çünkü “Fatiha” içinde bütün Kur’ân-ı Kerimin özünü toplamıştır.’’
Şimdi birkaç merak edileni cevapladıktan sonra size tefsir yapacağım demek isterdim ama malesef böyle bir şey mümkün değil. Fakat meal ile birlikte tefsirlerini incelemek isteyenler için de birkaç güzel link bırakacağım. Daha önce çok meal okudum ama tefsirlerine sıra sıra bakarak gitmek çok nasip olmadı. Yani hep aklıma takılan ya da hoşuma giden ayetlerin tefsirlerini araştırmaya gerek duymuştum. Hata imiş, aslında hepsinin altında bir olay, hepsinin bir iniş sebebi, hepsinin ayrı bir hikayesi ve ehemmiyeti varmış. Birazdan aşağıda birkaç link vereceğim yalnız belirtmek istiyorum ki, bu site şu cemaatin, şu site şu cemaatin, aa bu site ehli sünnetin değil gibi yorumlar kabul etmiyorum. Müslüman okuduğu şeyler icinde müsbet olanları alıp, menfi olanları bırakabilendir. Evet Ayet tektir ama malesef meali ve tefsiri herkes tarafından değiştirilmiştir. Biz en doğrusuna ulaşmaya çalışacağız diye bir misyon belirlemiyoruz. Çünkü bunu ben belirleyemem. Kendim için dahi en doğrusunu bulamazken sizi yönlendirecek halim yok. Ama size en anlaşılır en samimi en akılda kalacak cinsten meal ve tefsirleri ulaştırmaya çalışacağım. Ve linkini verdiğim sayfalarda karşılacağınız diğer haberlere, diğer yorumlara da kefil değilim. Çünkü bazı sitelerde bir sure hakkında cok güzel bir tefsir bulup, diğer sureler hakkında aşırılığa rastladığım oluyor. Ve takdir edersiniz ki, koskoca alimlerin ciltlere sığdıramadığı bir sureyi bizim bir blog sayfasına bir link adresine sığdırmamız gibi bir şey söz konusu değil. O zaman şimdi şu merak edilen birkaç soru ile başlayayaım.

Mesela Kuran’daki surelerin sırayla inmediğini biliyoruz ama bazen ilk inen ayetin ‘’ اقْرَأْ’’ olduğunu unutup Fatiha’ya ilk inmiş muamelesi yapıyoruz. Yani biz unutmuyoruz da işte, zihnimiz unutuyor. Fatiha suresi, Mekke’de inen 5.suredir. Vahiyin ilk günlerinde Cebrail as. Efendimiz’e bu sureyi indirmiş ve onunla nafile namaz kılmasını öğretmiştir. O günlerde henüz mirac’a çıkılmadığı için namaz farz olmamış ve Fatiha suresi de sure olarak inmemişti. Daha sonra ikinci kez vahiy olarak geldiğinde ise sure olarak belirtilmiştir. Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve en güzel münâcâttır. Kulluğun yalnız Allah’a yapılacağı, yardımın yalnızca Allah’tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah’ın iradesine dayandığı, çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu anlatılmıştır. Burada şu son ayete değinmek istiyorum. Çünkü bu benim içinde sizin içinde gerçekten çok önemli. Nice kötülüklerin içinden çıkıp cennet bahçelerine koşanlar, ve cennetlik sandığımız ama daha sonra yoldan çıkan insanlar. Hepsi ama hepsi Allahtan. Çünkü ne diyoruz, Allah dilediğini doğru yola iletir, dilediğini saptırır. Dilemekten kasıt nedir? Yani siz günlerce gecelerce bu yoldan ayrılmamak için dua ederseniz, Rabbim yine de sizi doğru yoldan saptırır mı? Hayır arkadaşlar, asla. Ama bu yola girmek de bu yolda sabit kalmak da kulluk işi, şükür işi. Kulluğumuz imtihanlarımızla belli oluyor, şükrümüz ise devamlılığıyla. Yani bu demek oluyor ki, namaz kılıyorsak şükür edeceğiz Rabbim nasip ediyorsun diye. İbadet edebiliyorsak şükür edeceğiz Rabbim ahir zamanda bize fırsat veriyorsun diye. Nefsimize engel olabiliyorsak şükür edeceğiz Rabbim bize kuvvet veriyorsun diye. Bunlar hep cüzi gibi görünen külli irade örnekleri. Elbette bu yol hep güllük gülistanlık olmaz, imtihanlar olur, sıkıntılar olur. Dersiniz ki acaba Rabbim artık bana nasip etmeyecek mi? Hemen devamında deyin ki, bu bir günahımın sonucunda Rabbimin benden elini çekmesi mi yoksa bir imtihan mı? Eğer günahınızın sonucunda huşunuzu ve iradenizi kaybetmekle imtihan oluyorsanız sımsıkı sarılın. İşi gücü okulu herşeyi bırakın. Kurana sarılın, namaza sarılın tövbeye sarılın. Eğer bunu yapmazsanız Rabbim sizi ilettiği doğru yoldan öyle bir çevirir ki, şaşarsınız. Ama eğer bu imtihanı verirseniz var ya, sizin imanınız öyle kuvvetlenir ki, yüreğinizden taşacak sanırsınız. Ve eğer son zamanlarda hatırladığınız bir günahınız yoksa, bir kusur işlemediyseniz, bir dedikodu yapmamış, bir vakit namaz kaçırmamış, bir kötü iş işlemediyseniz o zaman anlayın ki güzel bir imtihan içindesiniz. Rabbim sizi o kadar sevmiş o kadar emin olmuş ki, bir daha bir daha bir daha görmek istemiş kararlılığınızı. Önünüze ufak ufak tatlı tatlı taşlar atıyor ama sizin onların üstünden oyun oynarcasına atlamanızı bekliyor. Yahut o taşları aheste aheste ezmenizi. Eğer o ufacık taşlara takılıp düşerseniz inanın Rabbim sizden daha çok üzülür. Çok üzülür çok.

Ben en sevdiğim olan son ayetten başladım amma ilk ayetten bahsetmemek olmaz. İlk ayet Bismillahirrahmanirrahim. Hani öyle güzel ki, her sureye onunla başlanmış. İbni Abbas’ın bu ayet için çok güzel bir sözü var. ‘’Besmele çekmeyi terkeden Kurandan 114 ayet terketmiş olur’’ Bununla doğru olantılı olarak da Besmele çekmeyi alışkanlık edinen, her gün değil 114, binlere ayet okumuş olur. Yani Besmele bir ayettir ve yakınlarınızda eğer hiç namaz kılmayan kuran okumayan kardeşlerimiz varsa onlara bir şekilde besmeleye sevk edin. En azından bundan nasiplensinler. Çünkü yarın ahirette neyin affa vesile olacağını biz bilemeyiz Allah bilir. Belki bu besmele de onun sebebi olur. Ve tabi ki büyüklerimizden öğrendiğimiz en güzel alışkanlık bu besmele işi. Taklidi iman deyip durduğumuz konuların belki de en hayırlısı. Benim nenem sırtını kaşırken, yemeği karıştırırken, kapıyı açmaya giderken dahi besmele çeker. Ve sorarsınız şöyle der ‘’ Başlarken Allah nasip etsin diye besmele, bitirince de nasip etti diye şükür’’ Ne kadar güzel bir bakış açısı dimi? Önce Allah’ın adıyla bu işi yapıyorum diyeceksin, yaptıktan sonra teşekkür ederim allahım diyeceksin. Aynı bizim birbirimizden beklediğimiz gibi. Birinden bir şey isterken ne kadar kibarız, en özverili halimizle en süslü cümleleri kurarız ve işimizi hallettiğinde en güzel gülüşümüz ile ona sıcacık bir teşekkür ederiz. Ama haşa sanki Allah bize bunu vermek zorundaymış gibi, hoyratça otur, kalk, konuş, koş, yürü. Ne bir besmele ne bir şükür. Sevap alabileceğimiz her anımızı nankörlük ederek yok ediyoruz. Size bu yazıya başlarken besmele çektirdim, bitirince de siz şükür etmeyi unutmayın. Size okuyacak fırsat, okurken alacak nefes, okumanız için gözler, anlamanız için akıl, uygulamanız için hareket kabiliyeti verdi. Aynı saniyeler içinde kimlerden bunları aldı acaba diye düşünmeden edemiyor insan. Siz şuracıktayken, şu yazıyı okurken, tam burada işte benimle dururken biri kaza geçirdi, biri kalp krizi, biri hastalandı, biri aklını yitirdi, birinin ise misafiri azraildi. Subhanallah. Şükredecek ne çok şey çıktı. Bundan sonra ben de alışkanlık etmiş olayım her yazının başında besmele, sonuna da şükür ekleyeyim. Rabb’ime bana bunları yazdırdığı ve size vesile olmama sebep olduğu için çok teşekkür edeyim. Çünkü gerçekten ne yazacağım diye her bilgisayar başına oturuşumda sayfalarca yazmış olmam öylesine olamaz. Şükürler olsun, şükürler olsun.

Son olarak kitap olarak kütüphanelerinde bulundurmak isteyen saliha hanımlara bir öneri; tartışmaların ortasında kalmış bir tasavvuf alimi olan Sadreddin Konevi’nin- Fatiha Suresi Tefsiri adlı kitabını söyleyeyim. Beşyüzküsür sayfalık kalınca bir kitap ve gerçekten bu konuda ilim alınabilecek şahane bir eser. Tabi bu kişiden kişiye değişir. 🙂

Aşağıda linkini vereceğim tefsirler, arapça kelimeler ile dolu sıkıcı tefsirler değiller. Benim okurken keyif aldığım ve Fatiha’yı derinden anlamamı sağlayan yazılardır. İlk vereceğim biraz daha bilgi içerikli olup, son ikisi tamamen blog tarzında yazılmış yazılar. Yazanlardan Allah razı olsun. Bir de bana bunları size ulaştırmayı nasip eden Rabbime şükürler olsun.

bilgili tefsir1 –  Tefsir 2   – Tefsir 3

“Meal okumaları 1 – Fatiha Suresi” üzerine 19 yorum

  1. Çok önce takibimdeydiniz ama dünya telaşları hep yazılarınızı okumamı ertelemişti. Şimdi başlıyorum meal okumalarına, Allah razı olsun ne güzel yazmışsınız 🙂

    Yanıtla
  2. S.a Ben de ne zamandir baslamak istiyordum daha fazla ertelemeden bugun bismillah dedim. Uygun zamanlar mekanlar beklememeli insan, hergun azar azar da olsa ayetlerle nefes almali. Umarim fazlasiyla istifade edebilirim yazdiklarinizdan, Allah razi olsun ne iyi etmissiniz, ve sukurler olsun önume cikarana♡

    Yanıtla
  3. Merhabalar, Instagram’da rastladim sizin hesabiniza. Ve bu sayfanizi kesfettim. Iyi ki de kesfettim. Dilerim Kuran ile aramdaki mesafe yazilarinizi ve meali okuyarak yok olur. Boyle bir sayfa hazirladiginiz icin tesekkur ederim. Allah sizden razi olsun.

    Yanıtla
  4. Gönül Hanım merhaba.Allah sizden razı olsun çok güzel şeylere vesile oluyorsunuz. Ben bir süredir meal okumalarınızı takip ediyorum. Bugün de yakınlarımla paylaşmaya başladım. Bu güzelliklerden onların da faydalanmasını istedim. Hakkınızı helal edin. Allah’a emanet olun.

    Yanıtla
  5. selamunaleykum bizde sizin gibi meal okumalarına gönül verdik.baktık ki sosyal medya üzerinden de isteyince olabiliyormuş siz bunu çok güzel bir şekilde başardınız ve bizlere de olmayacak iş değil dedirttiniz .allah sizden razı olsun .inşallah bizde bir yıl içinde hatim indirebiliriz 🙂 allaha emanet olun

    Yanıtla
    • aleykümselam Dilara hanım, birimiz bitmiş birimiz başlamışız ne mutlu. Rabbim sayılarımızı arttırsın ve birbirimizin devamı olmayı nasip etsin. Bu topluluklar hiç son görmeden devam etsin inşallah. Dualarım sizinle, karşılık da olsun inşallah. Hayırlı aksamlar 🙂

      Yanıtla
  6. Kuran-ı Kerim’in meallerini nerden daha iyi okuyabilir, anlayabilirim derken sizin sayfanızı karşıma çıkaran Rabbıme hamdolsun. Sizi okumama vesile olan arkadaşlarımdan da Allah razı olsun. Allah’a emanet olun

    Yanıtla
  7. Selamün aleyküm Gönül Hanım,
    Bizde arkadaşlarla başladık meal okumalarına, yalnız sizin takviminizden bir gün gecikmeli olarak gidiyoruz 🙂 Bir hatim buluşmasını da Bursa’da gerçekleştirelim inşallah. Rabbim muvaffakiyetler nasip etsin. Allah razı olsun. Selametle.

    Yanıtla
  8. Gönül hanım
    bir süredir instagram hesabınızı takip ediyorum, yazılarınız çok güzel Allah razı olsun, ben Kuran ilmini öğrenmeye hevesli biriyim,sizi takip ettikçede de hevesim artıyor, anlatımlarınız çok güzel.
    Kuran-ı Kerim’i mealinden okuyunca hatim etmiş mi oluyoruz yani ? Meal Hatmi buluşmaları yapıyorsunuz çünkü.İnşallah bende bir tanesine gelmek istiyorum, hatim etmeyen de gelebiliyor mu acaba 🙂 Meal okumaları yazılarınızı kitap halinde görebilsek keşke, ben 1. yazıdan başladım, elimde defterim kalemim not alıyorum 🙂

    Yanıtla

Yorum yapın