Umre serisi bittiğinden beri yazacağım her yazı yeteri kadar güzel olmayacak ve beni tatmin etmeyecekti biliyordum. Ama bu kadar hevesimin yok olacağını da düşünmemiştim. Dönüyor dolaşıyor kendimi umreyle ilgili bir şeyle yazma düşüncesine dalarken buluyorum. Sizin gönlünüze umre aşkı düşüreceğim derken kendi gönlümü yakıp kavurmuşum galiba. Her neyse bugün konumuz bambaşka, gönlüne umre aşkı düşenler yavaş yavaş planlarını yapmaya başlamışlar bile. Geri dönüşler güzel olduğu kadar bir sürü de dua sözü aldım. Ve tabi ki en bomba soru da her mesajın sonuna ekleniyor ”Peki giderken yanımıza neler alalım?” Hadi anlatarak başlayalım.
KIYAFETLER
Umreye giden birçok insan görüyorum hatta özellikle diyanetin krem ve beyaz takımlar dağıttığını görüyorum. Bilmiyorum ne derece doğru geliyor size, bana hiç iyi gelmiyor çünkü. Özellikle takımların pantolon tunik olması iyice iğreti bir durum. Bakın Türkiye’de ne giyerseniz giyin, isterseniz açık olun, çok açık olun ama orada öyle bir hava var ki bırakın kremi kahverengi bile dikkat çekmenize sebeptir. Bu yüzden yanınıza ne alırsanız alın ama lütfen siyah alın. Siyah olması faktörünü kenara bırakıp devam ediyorum. Penye hafif bol paça pijamalar harika kurtarıcı bir parça. Ben umreye giderken 3 tane diktirdim, tanesini 20 liradan falan diktirmiştim. Daha sonra piyasaya umre pijaması diye çıktı zaten. Bu yüzden rahatlıkla bulabilirsiniz. Bunların bazıları buzi ya da jarse oluyor, bu konuda bilgili birini yanınıza alıp penye olmasına özen gösterin. Çünkü orası arabistan ve oradaki sıcak sizi umre günleriniz boyunca pişik etmeye yeter de artar bile. Pijamadan sonra üst kısıma çıkalım. Burası biraz insiyatif meselesi, kimi feracesinin altına atlet giyiyor, kimi kısa kol, kimi uzun kol bile giyiyor feracenin terlettiğine inanıp. Benim ise tek tavsiyem sıfır kol olmaması. Çünkü koltuk altının direk ferace ile temas etmesi, aşırı terlenmeden kötü bir kokuya sebep olur. Zaten arabistan havasında bir feraceyi iki gün giymeniz mümkün değil ama en azından bir gün giymeniz gerekir. Ben umreye gideceğim belli olduktan sonra yazlık kışlık ayrımı yaparken atacağım şeyleri atmayıp ayırdım, bu poşetin içinden seçtiğim 7 parçayı tişört olarak valize kaldırdım. Kiminin kolunu kestim de koydum. Çünkü benim niyetim onları orada atıp valizi başka şeyrle doldurup getirmek vardı. Yani demem o ki, valize gereksiz doluluk yapmayın. Evde atmayı düşündüğünüz tişört pijama varsa hepsini alın ve giyip giyip yıkama derdine girmeden atın. Atmak dediysem de öyle hunharca atmayın. Mesela otellerde görevliler hep yaşlı pakistanlı amcalar. Bunlar odayı kullandığınız dönemlerde odayı süpürmeye temizlemeye girmiyor. Biz de takıntılı bir aileyiz, otel havlularını yer bezi yapacak kadar insafsız olmadığımız içinde giydiğim tişörtlerden birini kesip yer bezi yapıp iki gün odayı ve banyoyu temizlediğimi, bir parçasıyla da tozları aldığımızı biliyorum. Dış parçaya gelince de, inciksiz cinciksiz, kuşaksız kemersiz ferace almanız en büyük tavsiyem, hem ferah hem şık. Eşarp olarak da, şallarınız çekmecenizde kalsın, umre malzemeleri satan yerlerden krep şal alın ve kafanızı arap tarzı dolayarak bağlayın. Ben bu şekilde bağlıyor olmama rağmen bir gün dolamasının kafamdan düşmesiyle bir kabe görevlisinin itekleyip ” Hijab ya Hacı” ikazıyla kendime gelmiştim. Yanınıza kalın siyah çorap alın ki ten renginiz gözükmesin. Ve hiç şüphesiz patik de işinize yarar. Kabe’ye terlikle giremediğiniz için patik ya da umre pisipisileri hayli kullanışlı. Kabe dışında ziyaret yerlerinde ve otelde gezmek için yanına ayakkabı alanlar var, ben çok gereksiz buluyorum bunu. Rahat olduğuna inandığım Ceyo markalı dümdüz siyah bir terlik aldım ve evden onunla çıkıp eve onunla döndüm, dağları da onunla çıktım, yolları da onunla aştım. Otelde banyo terliği yoktu, bu konuda hassassanız bir banyo terliği alın. Ben almadım çünkü sevmiyorum. Genel olarak baktığımız valizimde, 7 tişört, 3 penye eşorfman, 3 ferace, 3 şal, 2 bone, 1 terlik vardı.
TEMİZLİK MALZEMELERİ
Burası aslında biraz turunuzun uzunluğuyla alakalı bir bölüm gibi. Benim 23 günlük olduğu için ben baya teçhizatlı gittim. Ben size söyleyeyim siz gerekli gördüklerinizi alın yalnız belirtmek isterim ki, herşey orada da var, benim gibi kendinizi hamal etmeyin 😀 Benim en büyük kurtarıcım hiç şüphesiz bebe pudrası oldu. Aşırı sıcağın ve kapalı kıyafetlerin etkisiyle kollarım ve bacaklarım kızarmaktan renk atacak duruma geldiler. Her otele döndüğümüzde pudrayı üstüme boşaltarak çözüm buldum. Bir de bu pudra cidden aşırı terlemeyi engelliyor. İyi ki almışım dediğim nadide parçalardan. Diş macunu, fırçası, şampuan, çamaşır deterjanı, sıvı el sabunu, bir ortaboy havlu, makas ve tırnak makası,tarak, nemlendirici krem, deoadorant. Hepsini az çok anladınız ben bazılarını açıklıcam. Mesela sabun verme ihtimalleri kadar vermeme ihtimalleri var ama verenler de kalıp veriyor, ama sıvı sabun ile odanızı ve banyonuzu silebilirsiniz diye alın bence. Havlu olayı kişiye kalmış, öyle banyo sefası yapmayacağınız için bornoz yüküne girmeyin, el havlusundan biraz büyük çabuk kuruyan bir havlu hem sizin hem de saçınızın kolayca kurumasına yardımcı olur. Zaten her banyodan sonra kendinizi yine dışarda bulacağınız için kuramaması riski sıfır. Makas tabi ki ihramdan çıkmak için. Yoksa merve tepesinde makas arayarak gezerseniz valla. Bu nemlendirici ve deodorant olayını da yanlış anlayanlar var. Kokulu şeylerden olabildiğince kaçının. Bir de herkes aynı hatayı yapıyor, ihramda kokulu şeyler yasak tepkisi veriyor. Tekrar hatırlatıyorum, siz maksimum 2 saat ihramlı kalıyorsunuz. Umre yapacağınız zaman kullanmazsınız olur biter. O günlerde kokusuz pudra dahi kullanmayın. Ama her gün umre yapmayacağınız için bunları almanız gerek. Çarşaf ve kılıf olayını da açıklayayım, ben sadece bir çarşaf aldım. Otelin hazırladığı yatağın üstüne serdim, yastık da altta kaldı ben de öyle yattım 😀 Ben öyle çantamda kalabalığı pek sevmem anladınız artık 😀
SAĞLIK MALZEMELERİ
Herşey orada var evet ama tabi ki yanınızda odanızda çantanızda olmaması bambaşka bir rahatlık. Bu yüzden yarabandı, boğazpastili ve ağrı kesici herkesin yanında bulunmalı. Benim gibi alerjik hastalıkları olanlar muhakkak spreylerini ve maskelerini yanına alsınlar. Benim zamanımda çok çalışma yoktu ama şuan kabe’deki inşaa durumu aşırı toz ve pislikten ötürü hasta ediyormuş. Bunlara ihtiyacınız olacak.
YİYECEK
İşte geldim, selam ben bayburtlu. Arkadaşlar bilmem kete nedir bilir misiniz. Biz gitmeden üç gün önce tam 50 tane kete açıp, her gün yeriz kafasıyla yola düştük. Zaten yukarıda saydığım eşyalar bavulun çeyreğini doldurdu. Geri kalanda kete idi işte. Poğaçaya benzeyen bu hamur işi hem çok doyurucu hem de yanına alabileceğin bir şey olduğu için kurtarıcıydı.Üstelik otelde yemekler kötü çıkma riskide olduğu için bolbol yapılmıştı. Yemekler güzel çıkınca, onlar tavafa giderken yana alınan aparatifler ve otelde çay içerken yenilen ek gıdalar olarak kaldılar. Bir de kuruyemiş! Oteller öğle yemeği vermiyorlar. Bu yüzden öğleni geçiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Yani en azından biz hiç dışarı yemeğe çıkmadık. Kuruyemiş hem tok tutuyor hem de lezzetli. Sevdiğiniz kuru şeylerden yanınıza alın yani. Bir de her gidene söylüyorum, dağıtmak için bol bol şeker ve bisküvi alın. Pakistanlı çocuklar ortalıklarda aç dolaşıyorlar. Ne verseniz mutlu oluyorlar. Orada böyle ”vermeyin çocucuma” muhabbeti yapan gıcık anneler yok. Ne verseniz onlarda istiyorlar, çünkü zor durumdalar. Çoğu otel ayarlamadan yalnız uçak masrafıyla gelip sokaklarda yatıyor.
KIRTASİYE VE KİTAPLAR
Yolculuğun en başından sonuna dek size eşlik eden bir not defteriniz ve kaleminiz olsun. yanınızda bir küçük kuran mealiniz ve her kurandan anlamayacağınızı düşünüyorsanız kuranınız olsun. benim kücük mealli kuranım olduğu için onu kullandım hayli rahat oldu. Ve gerek otelde gerek yolda geçireceğiniz vakitler için de daha önce önerdiğim ” Orası başka bir yer” isimli kitabı da yanınıza alın derim. Ben tercihen yanıma münacaat cüzü, Evrâd-ı Bahâiye ve Delalül Hayrat isimli üç dua kitabını aldım. Bunlardan ilkinin içinde küçük yasin tebareke amme gibi önemli 6-7 sure, küçük sureler ve ismi azam, kenzül arş gibi bir sürü dua var. Evrâd-ı Bahâiye, Allah’ın isimleriyle başlayıp Efendimiz’in manevi gücünden nasiplenmek isteyen bir süre duayı kapsayan bir kitaptır. Nakşibendi hazretlerinin yazdığı bu kitap Peygamber Efendimiz’in (asm) duâlarının özel bir düzenleme ile bir araya getirilmesinden meydana gelmiş olan bu yüksek metin, çok geniş bir niyazı ve çok kudsî bir yalvarışı ifade eder. Duâların hemen tamamı âyet ve hadis-i şeriflerde mevcuttur. Delalül Hayrat ise, gün gün ayrılmış programlı bir kitaptır. Bir pazartesi günü başlayıp diğer pazartesiye kadar bölüm bölüm size görev vermiş. Her gün bu duaları okuyacaksınız. Bu duaların tamamı salavat ve salatüselamdan oluşuyor. Ben ilk iki kitabı mekke’de okudum. Delalül Hayrat’ı ise Medineye gitmemize bir iki gün kala başladım, çünkü pazartesiyi yakaladım. Tekrar söylüyorum bunlar tercihen alınmış kitaplar almak zorunda değilsiniz. Uzun bir umre olacağı için ben aldım.
ÇANTAMDA NELER VARDI?
Öncelikle ben kol çantası çarpraz çanta falan almadım. Bir büyük sırt çantam vardı onu kullandım. Bu hem içini doldurmak hem de tavaf sırasında arkanızı korumak için önemli. Bir şey olacağı için değil, ama hareket eden bedeninizin dikkatlerden uzak durması için dikkat edilmeli. İçinde gözlüğüm,not defterim, tavaf tesbihim, arapçasözlüğüm, dua listem, küçük havlum, pamuk ve peçete koyduğum bir kesem, kremim, su şişem, terlik poşetim ve bir de küçük çerez kesem vardı. Küçük havlu dediğimiz şey şu mutfak havluları, öğlen tavaf bomboş oluyor, o sıcakta tavaf yapmak da malum zor. Ama başınıza bu havluyu ıslatıp ıslatıp koyup başınıza güneş geçmesini engeller ve rahatça tavaf yaparsınız. Peçete ve pamuk kesesi, nerede ne zaman tuvalet abdest ihtiyacı olacağını bilmemekten. Su şişesi kısmını değinicem, etrafta zemzem sebilleri var ama zemzem su ihtiyacını karşılamıyor bu yüzden otelden su doldurup bir şişe yanınıza alın. Başınız döndüğünde güneş etkilendiğinde bu sudan için vücudunuz canlansın. Çerez kesesine de bazen bisküvi bazen çerez bazek sakız attım, bu da gününe göre değişir tabi. Terlik poşeti de malum kapıda terlikleri çıkarıp çantanıza koyuyorsunuz o açıdan lazım. Tavaf tesbihi bana çok lazım oldu, iyi ki almışım dedim. Çünkü malesef ilk günler acaba şuan kaçıncı tavafı döndüm yanılgısına çok düşülüyor. Arapça sözlük tabi ki insanlarla rahat muhabbet etmek içindi, beşinci günden sonra hoca el koydu herkesle konuşmayı yasakladı :D:D İyi ki almışım dediğim şeylerin başında hiç şüphesiz gözlük, pudra, tavaf tesbihi,dua kitabı, sırt çantası geliyor. Keşke almasaydım dediğim şey de, banyo havlusu, büyük şampuan, büyük deterjan. küçük buzdolabı poşeti koyup getirsem yetermiş yani.
Benim için önemli olan olmayan birçok ayrıntıyı yine sizinle paylaştım umarım faydalı bir yazı olmuştur. Gidecek olan herkese hayırlı yolculuklar, gitmeyenler ise birazdan kocaman dualar göndericem.
Rabbim hepimizi tekrar tekrar misafir etsin arkadaşlar
Hayırlı akşamlar
son yazılardan haberdar olmak istiyorum mail yoluyla sevgiler
şuan bu sistemle alakalı sıkıntılarımız var malesef 🙁
Çok faydali olmuş elinize yüreğinize saglik bizde niyetlendik inşallah nasip olur:)
Allah razı olsun yazınız için.. inşallah 23 martta yolcuyuz.. hazır vaktim varken biraz araştırayım dedim ilk sırada sizin blogunuzu görünce diğerlerine bakmadan direk tıkladım .. 🙂 çok güzel açıklayıcı olmuş. Allah’a emanet olun..
Umre ye hiç gitmediğim halde şu yazıyı okuyunca bir an önce hazırlık yapıp, oranın sıcağına bile aldırmadan koşa koşa gitmek istedim. önerileriniz için teşekkür ederim gönül ablacığım . Çokça istifade ediyorum yazılarınızdan. ALLAH ebeden razı olsun sizden :)<3
Allah sizlerden derazı olsun inşallah, dua ile 🙂
Selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu ablam yazılarını yeni yeni okumaya başladım ve Kabe vuslatıma kavuşmam için yapılan bu hazırlık aşamaları çok yardımcı oldu. Seninle özelden konuşup sormak istediklerim var acaba nasil irtibata gecebilirz?
amiin Allah razı olsun ‘ne götüreceğimi düşünürken çok faydalı bir yazı oldu rabbim herkese nasip etsin
Merhaba, paylaşım için teşekkürler. Fakat feracenin açık renk olmaması için dediğiniz şeyi hiç anlamadım. Beyaz- krep bir elbise de mi çok dikkat çeker?