Müslüman bi kadın örtündükten sonra hayatının neredeyse her alanında o örtü onunla oluyor. Elbette her kadının örtüyle birlikte kabullenmiş olduğu bir takım sorumluluklar var fakat bu sorumluluk algısını katılaştırmak o kadından hata yapmak hakkını almak demek. Kendi fikirlerini din üzerinden insanlara kabullendirmeye çalışmak, asılsız deliller göstererek bunu haram veya günah diyerek kategorize etmek fazlasıyla saçma. Ve bu saçmalıklar çerçevesine uymayan bir insanı hata yapıyor diye fişlemek, hatta ve hatta o insanın hata yapma hakkını ondan almak bana hiç adaletli gelmiyor. Bütün insanlar ve bütün müslümanlar gibi örtülü kadın da bi birey,yaşıyor, imtihanlarla karşılaşıyor, günahları ve sevapları ve tövbeleri var. Bu ibadeti tam anlamıyla gerçekleştirebilen biri zaten hemen hemen bütün günahlardan arınmış oluyor. Buraya kadar hepimiz aynı fikirdeyiz. Tamam o zaman şimdi toplumca şuna bi cevap arayalım. Bu kadına neden bir de mahalle baskısı kuralları dayatıyorsunuz? Kadın zaten inancı gereği yaşamaya çalışıyor ve sünnet üzere bir ahlaka sahip olmak için ibadetlerde bulunuyor. Bu kadın da diğer tüm Müslümanlar gibi okudugu kurandan doğruyu yanlısı anlayabilir. Hadi hepsini kenara bırakalım, ibadetten eksik bir kapalı kadını ele alalım. Ona bile dinde hiç yeri olmayan kurallar koymanız sizi nasıl haklı yapar? Velev ki dinde yeri olan kuralları koyuyorsunuz, bunun bir usulu yok mudur?
Bazılarınız biliyor, aylar önce ilk defa köyümüze gitme şansına eriştik. Şansı diyorum ama dişlerimi sıkarak. Neyse. Daha köye girer girmez, annemin ağzında bir laf. ‘’ Caminin önünden hızlı geç’’ Birazdan hepsinin evine tek tek gideceğimiz amcaların önünden yavaş geçmek neden sorun olsundu ki? Allah Allah. Birkaç saat sonra ezan vakti, caminin karşısındaki evde misafiriz. Bahçede takılıyoruz. Benim de nerden bilinmez, yolculuk sırasında namazları camilerde kılmak gibi bi sevdam var. Dedim gideyim de camide kılayım, caminin kadınlar bölümü var ve aktif cemaat sayısı 8-9 amca. Allah bismillah. Demez olaydım. Ayıplar, günahlar, biraz daha abartsak haramlar havalarda uçuşuyor. Dişlerimi sıka sıka, buna da neyse. Birkaç saat sonra sıkılıp biraz yürüme niyetiyle dışarı çıktık. Yanımıza köyün müdavimlerinden bir akraba kızını alıp yola koyulduk. Bu arada belirtmek isterim, köyümüzde 30 ev var, camiye gelenler ya amca ya dayı ya enişte ya dede. Yabancı olma ihtimali sıfır. Tekrar belirteyim, köyde dinamik nüfus sayısı da sıfır. Yani bizi sakınmalarını gerektirecek genç erkekler kesinlikle yoklar. Devam ediyorum. Yanımızdaki akraba kızı ile aheste aheste yürürken, caminin önünü bomboş görünce oradaki banklara oturmayı talep ettik. Bi şaşırdı, bi garip baktı. Ne istemiştim ki altı üstü? Herkes ikindi uykusunda iken üstelik. Boş banka oturmamın kime ne zararı olabilirdi ki?
Tüm bunlar beynimin zonklamasına sebep olacak nitelikteydi. Biz kadınlar zaten erkeklerin içine çıktığımızda kendimizi korumak için örtünüyoruz. Örtümüz biz korumayacaksa niye örtüyoruz? Velev ki koruyor, biz neyden kaçıyoruz. Caminin önünden hızla kaçmak ne? Camiye gitmek isteyen bir müslümanı ayıplamak ne? Caminin önündeki banka oturmayı hadi biraz anlayabilirim ama bunu şehirde değil küçük bir köyde yapıyorsak, sorun ne?
İşin en kötü yanı ne biliyor musunuz?
Tüm bunları yapanlar, İstanbulda yaşayan, toplu oturmalar yapan, bayramlarda dedelerin amcaların elini öpsene öpsene diye tutturan insanlar tarafından yapılıyor. Heh işte ben onu anlamıyorum.
Bugün köyde önünden koşarak geçmek zorunda kaldığım amcanın yarın istanbulda elini öpmek zorunda kalırsam sorarım hepinize. Sizi gidi köylü cadılar.
Ben bu yazıda köyde olan olaylardan bahsetmiş olabilirim ama bu sizin bu konuyu düşünmeden geçmenize sebep olmasın. Çünkü söz konusu olan şey köylülerin bağnazlıkları değil, söz konusu olan şey şehirde ya da köyde, resmi kurumda ya da evde, grupça ya da kalablıkta, tanıdık ya da yabancılarla yani kısaca kadının içinde olabileceği her durumda ona artı sorumluluklar yüklenmesi. Ve bunu hiç alakasız bir şekilde erkeklerin yapıyor oluşu. Sorumluluk diyerek konuyu biraz yumuşatmış olabilirim ama siz doğrusunu anlayabilecek birisiniz bence.