Namazın huşusu 

Gönül Ayyıldız

Updated on:

Bir gün Ebu Talha, bahçesinde namaz kılıyormuş. Namaza durduğu an, bahçeye bir kuş girmiş ve ağaçlar arasında uçuşmaya başlamış. Fakat biraz sonra, çok ağaçlı bir bölümde yolunu bulamayıp sıkışıp kalmış. Bir o tarafa uçmuş, bir bu tarafa. Ebu Talha ise ne yapacaklarını izliyormuş. Derken bir an, namazda olduğunu hatırlayıp silkelenmiş. Silkelenmiş, silkelenmesine fakat başına böyle bir felaket geldiği için çok üzülmüş. Hemen Efendimiz’in huzuruna çıkarak, kendisini namazdan alıkoyan bu dünya malını bağışlamak istediğini söylemiş. Düşünebiliyor musunuz? Gafletini nefsinden bilebilirdi, yorgunluğuna verebilirdi hatta kuş yüzünden bile diyebilirdi. Fakat bu sahabe, gafletini bahçesinden bilmeyi tercih etti. O kuşun, bir imtihan olduğunu düşündü, sadece bir aracı, bir sebep olduğuna inandı. Suçlamadı kuşu. Sığınmadı sebeplerin arkasına. Kendini savunmaya çalışmadı. Haklı çıkmak için sıralamadı cümleleri arka arkaya. Namazdaydı ve bahçesinde uçan kuş yüzünden namazı bozmak zorunda kalmıştı. Net olan tek şey buydu. Hani soruyoruz ya sürekli “Bizim namazlarımızda niye huşu yok?” diye. Bir düşünün bakalım; Belki dünyaya ait hiçbir şeyimizi feda edemediğimizdendir?

Yorum yapın