Uğraşmak & Emek vermek

Gönül Ayyıldız

Updated on:

IMG_0772.JPG

Size bir çin atasözünü hayatınıza düstur etmeniz gerektiğini söyleseydim bana ne derdiniz? Cevaplarınızı hemen alamayacağım için kendi cevabım üzerine yazacağım bu yazıyı.

Ben ” Ya Çinliler ne anlasın benim ne yaşadığımı ” derdim. Oysa birkaç saniye sonra, ee onlar da insan diye kendi tezimi çürütürdüm. Biraz ırkçı olsaydım ya da biraz milliyetçi, o zaman da ”Türklerle Çinliler bir mi be” derdim. Hayır be demezdim. Be gerçekten iğrenç bir kelime. Kelime demek ona yapılan en büyük iltifat olsun hatta. Buna da değinmiş olarak konuya devam edelim.

Bahsettiğim çin atasözü diyor ki;

Bir hafta mutlu olmak istiyorsan; tatile çık.
Bir ay mutlu olmak istiyorsan; Evlen.
Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan; Toprakla uğraş.
Bir ömür boyu mutsuz olmak istiyorsan; insanlarla uğraş.

İlk cümlelere takılmayı bırakın, son cümlenin güzelliğine bakın. Mutsuz olmak istiyorsan insanlarla uğraş ne demek?

İyi ya da kötü, çok ya da az, fedakarlık yaparak ya da yapmayarak, yüze vurarak ya da vurmayarak, severek ya da sevmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek insanlar için yaptığımız her hareket onlarla uğraşmaktır. Uğraşmak kulağa güzel gelen bir kelime değil. Eğer onu iyi anlamda kullanmak isteseydim ” emek vermek” derdim. Bu daha vefalı ve daha sevgi dolu bir kelime. Uğraşmak ile aynı şeyi ifade ettiği halde kulağa daha güzel geldiğini kim inkar edebilir?

O zaman arasındaki fark ne? İnsanlara karşı yaptığınız hamleler onlar tarafından iyi karşılanırsa ve onlara verimli olursa bu emek vermek olur. Hayır onlar bunu ters anlar ve hamleniz sıfır fayda ile aranızda dağ gibi durursa bu uğraşmak olur. Peki uğraşlarımızı emeğe çevirmenin bir yolu var mı? Hayır malesef, bu tamamen karşınızdakinin algısıyla alakalı bir durum. Ben size sorayım, onun algısını değiştirmenin bir yolu var mı? Mesela iyi niyetli olduğunuzu, onun iyiliğini istediğinizi ona anlatsanız algısı değişir mi? Bir dakika bir dakika, siz onun arkadaşıydınız dimi? İyi niyetinizden şüphesi olan bir arkadaş üzerine mi konuşuyoruz burada?

Gülüyorsunuz. Gülersiniz. Komik çünkü.
O zaman size çok basit bir şey söyleyeyim. Sizden yardım isteyen insanlara yardım ederseniz emek vermiş olursunuz. Sizin niyetinizden şüpheye düşmeyeceği gibi size daima dua edecektir. Yani bazen tanımadığınız birine yardım etmek en yakınınıza yardım etmekten çok daha mutlu edebilir sizi.

İyilik gerçekten ihtiyaç sahibine yapıldığında iyiliktir diye bir söz okumuştum. Bu söden sonra gereksiz iyilikler yapıp kendimi yormadım. Çünkü bu sadece boşa uğraşmak oluyordu. Sürekli duvara çarpıp dönen uğraşlarım ise ben de telafi edilmeyecek güvensizlikler oluşturuyordu. Buna izin vermemek benim elimdeydi, biliyordum. Bu yüzden yaptım. Kendimi düşündüğüm için yaptım. Bir kişiden daha nefret etmeye kimin ihtiyacı var ki?

Yani diyoruz ki;
Mutsuz olmak istiyorsanız, insanlarla uğraşın.

“Uğraşmak & Emek vermek” üzerine 3 yorum

  1. Akici lisaniniz ve degindiginiz konular gercekten guzel. Sıkmayacak bir bicimde yaziyorsunuz tebrik ederim. Fakat ayni fikirde olmadigim bir nokta var.
    “Gereksiz iyilikler yapip kendimi yormadim. Cunku bu sadece boşa ugrasmak olurdu.” demissiniz. Bence gereksiz iyilik diye bir sey yoktur. Eger gereksiz olsaydi zaten iyilik olmazdi diye dusunuyorum. Insanlar kolay kolay memnum edilebilecek mahluklar degiller. Biz ne kadar ugrassak da “neden 100 degil de 99?” diyen anne-babalarimiz var sonucta. :)) Ki zaten insanlarin ne dusundukleri cok da muhim degil. Biz biliyoruz ki, “Eger O kabul etse, butun halk reddetse tesiri yok. O razi olduktan ve kabul ettikten sonra isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadiginiz halde halklari da kabul ettirir, onlari da razi eder. Onun icin bu dunyada dogrudan dogruya yalniz Cenab-i Hakk’in rizasini esas maksat yapmak gerektir.”
    Mesela yazdigim bu yoruma bilincli bi insan oldugunuzdan cok ihtiyaciniz oldugunu dusunmuyorum. Ama gereksiz de degil bence. Eger siz, şu en ufak seyde gocunup kendine toz konduramayan tiplerden olsaydiniz ben bu yorumu yazmakla ugrasmis olurdum / ya da kendimce emek vermis. Peki siz hoşnut olmasaniz bile ben bi iyilik yapmis olur muydum? Evet olurdum. Peki gereksiz mi olurdu? Hayir olmazdi. Cunku bu yaptigim iyiligi ihlas ile yaptigim surece Allah razi olurdu.
    Ve Cenab-i Hakk’in rizasi her seyden daha ehemmiyetlidir.
    Vesselam..

    Yanıtla
  2. Hatırlatmaya ihtiyacı yoktur diye düşündüğümüz herkesin ve bildiğimizi sandığımız kendimizin bile bence ihtiyacı var . Ne zaman kendimizi düşünmekten vazgeçeriz işte o zaman isabet kaydederiz. İşte o zaman duvar diye gördüklerimiz bize açılan kapılar olur.

    Yanıtla

Yorum yapın